23 Nisan 2013 Salı

Sınavlarla Geçti Günler..

2 hafta boyunca yığınla sınavım vardı. Öyle çok streslere girdiğim söylenemez, sanırım ilk defa. 
Hep daha rahattım, yayarak çalıştım falan. Hızlı bir tur atacağım fotoğraflarla :)


İbret olsun diye Forum'da içtiğim o nalet olası kahveyi ekliyorum.
Hayatımda öyle kaynar bir şey içmedim ve damaklarım 1 hafta şiş dolaştım. Kimsenin bana inanmayışı da cabası tabi.


Eve çıkmadan önce, Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü'nde kalıyordum. Blogu takip edenler bilirler.
Sınavımın test değil de klasik oldğunu öğrendiğim bir gün, koşturarak rapor alıp sınava girmeyişimden sonra anılarımı yad etmek için köye koştum.
Bütün blok ayağa kalktı, yöneticimin beni görmesiyle. 
Mutluluk sebebi olduğumu söyleyen bir sürü insan var orda. Ben zaten mutlu olduğumdan, saçıyorum etrafıma demek ki.


Ev arkadaşlarıyla birlikte dışarda vakit geçirmek için, bir tiyatro yapalım dedik.
Üniversite tiyatrosunda, Getto'yu izledik. 
Tamamen profesyoneldi gençler. Hayran kaldık diyebiliriz.


Günlerimi yayarak anlatıyorum :)
Evde oturduğumuz bir gün, "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü?" günümüzdü.
Çook eskiden izlemiştim. Hatunlarla toplanıp tekrar izleyince bazı yerlerde yine kendimi gördüm.
Trajikomik bir hikayenin başrol oyuncusu gibi.


Evlatlığımız var demiş miydim? :)


Şebnem'le Duygu bir cuma günü bisiklet kiralamışlar. Ben yanlarına gidince, Duygu'yu önüme alıp sürmek zorunda kaldık.
Bir de elimize oturduğumuz kafede gül tutuşturdular.
Adalar'da bisiklet süren iki sevgili gibi dolandık Bornova sokaklarında :)


Şebnem, Özkanlar'dan Bornova'ya kadar bisiklet kullanmayı bilmediğini söyleyememiş.
20 dakikada öğrendi.
Tatlılıktan gebericek bir ev arkadaşım var.


Şebnem'in tripli halde evden çıkıp kıçını dönüşü.
Ne olduğunu hatırlayamayacak kadar çok gülmüştük :)


Ve sonunda valizimi toparlayıp, İstanbul'a geldim. 
Benim genel valiz anlayışım iki parça eşya ve, yığınla kitap defter. 
Gelmeden önce uyarı almama rağmen kitap doldurdum. Onlar olmadan nefes alamıyorum çünkü.

Herkese tekrar tekrar merhabalar! 

20 yorum:

  1. Vizelerin ilk haftası ege fotokopinin orda gördüm seni:) Önümde yürüyordunuz arkadaşınla:)

    Tüm fakülte olarak zor iki hafta geçirdik. Sonuçlar iyi olur umarım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aha, neden dürtmedin beni. Nasıl mutlu olurdum blogtan birini görünce halbu ki :)
      Bizim fakültede olduğunu bilmiyordum ben :)

      Sil
    2. O zaman maydanoz olmanın tam sırası sanki :D Fakültenin 3. Blogger'ından merhaba! O gün Rapunzeliçe ile beraber görmüştük seni ege fotokopide :)

      Sil
    3. Aha! Yok artık :)
      Neden ses edilmiyor ki, çok mu soğuk göründüm dışardan :)
      Halbu ki çok mutlu oldum İzmir'den hem de fakültemden iki blogger var etrafımda :)

      Sil
    4. Ahaha :) Yok yahu, durum biraz enteresan gelip ne diyeceğimizi bilemedik :D Bir daha denk gediğimizde hemen gelip merhaba diyoruz o zaman :D

      Sil
    5. Tabi ki!
      Çook memnun olurum ben :)

      Sil
  2. Selam kardeş! Kırlangıç saldırıları düzenlenen bir ülkeden geliyorum yeni yeni.
    Kırlangıçların selamı var.
    Ayrıca, bavulun pek tatlı, en güzeli o.
    Bavulları hep sevmişimdir.
    seni seven kardeşin Jane.
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatun seni ben mahvederim!
      Kırlangıçlarını da yerim!
      Çok seviyorum seni, öperim

      Sil
  3. çağla çilek
    ohh kebapp :) sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Hoş geldiiiiin (tekrardan) :)))
    Ay o nasıl kahveymiş öyle kuzum ya :( Halbuki bardağı falan ne gadağ da güzel...
    Bavul yapmana hayran kaldım desem? :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum Düş Kızı'm :)
      Bavul bizim işimiz :)

      Sil

"Kaybettiği her şeyi geri alma derdindeydi, kayıplarının sonu yoktu, hayat sonsuza kadar böyle devam edecekti."
Jack Kerouac